![]() |
Türkiye'de Dijital PazarlamaAuthor: Faruk Toprak Language: tr Contact email: Get it Feed URL: Get it iTunes ID: Get it |
Listen Now...
Algoritmanın Duygusu Var mı? Algoritmanın Gözünde Değerli Kullanıcı Kim?
Episode 63
Monday, 3 November, 2025
Algoritmalar artık sadece tıklamaları saymıyor; davranışları, niyeti ve kullanıcı psikolojisini ölçüyor. Peki bir algoritmanın gözünde kim “değerli kullanıcı” olarak görülüyor? Bu bölümde, dijital dünyanın görünmeyen sahne arkasına gidiyor ve markaların neden bazı kullanıcıları algoritmaların gözünde daha “öncelikli” hale getirebildiğini detaylı biçimde inceliyoruz.Artık izlenme sayısı, beğeni ya da yorum rakamları yeterli değil. TikTok, YouTube, Instagram ve Google gibi dev platformlar kullanıcıları saniye saniye analiz ediyor. Bir içeriğe ne kadar süre baktığın, geri dönüp dönmediğin, kaydedip kaydetmediğin hatta kaç saniyede geçtiğin bile sistemin gözünde seni konumlandırıyor. Bu da markaların görünürlüğünü, sıralamasını ve satışlarını doğrudan etkiliyor.Bu bölümde “değerli kullanıcı” kavramını sadece teknik bir terim olarak değil, algoritmik ekonominin yeni para birimi olarak ele alıyoruz. Çünkü her tıklama aynı değerde değil. Bazı kullanıcılar sadece geçici trafik yaratırken, bazıları sistemin gözünde markanın sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayan “premium profiller” olarak sınıflandırılıyor.Kullanıcı davranışlarının bu kadar derin analiz edildiği bir dönemde, markaların stratejilerini yalnızca reklam metriklerine değil, davranışsal skorlamalara göre şekillendirmesi gerekiyor. Bir kullanıcı videoyu tekrar izliyorsa, postu kaydediyorsa, linke tıklayıp sitede birkaç dakika geçiriyorsa, işte o kullanıcı algoritmanın gözünde gerçek değeri yaratıyor.Algoritmalar, her etkileşimi bir sinyal olarak okur. Bu sinyaller ne kadar kaliteli olursa, sistem senin içeriğini o kadar yukarı taşır. Bu yüzden bu bölümde “iyi sinyaller” ve “kötü sinyaller” arasındaki farkı da konuşacağız. Bir kullanıcı hemen çıkıyorsa, içeriğini geçiyorsa, sepete ekleyip almıyorsa, bu davranışların markanın görünürlüğünü nasıl olumsuz etkilediğini göreceksin.Ayrıca mikro etkileşimlerin — butona tıklamak, formu açmak, emojiyle tepki vermek, videoyu yeniden oynatmak gibi küçük hareketlerin — algoritmaların gözünde nasıl dev bir ağırlığa sahip olduğunu örneklerle açıklayacağız. Çünkü bazen bir kaydetme işlemi, bin beğeniden daha kıymetlidir.Son bölümde ise markalar için üç kritik aksiyon planı paylaşıyorum: Davranış verilerini doğru analiz etmek, kullanıcı segmentasyonunu yeniden tanımlamak ve kullanıcı deneyimini mikro etkileşimlerle güçlendirmek. Bu stratejiler sadece reklam performansını değil, algoritmik görünürlüğü de kalıcı biçimde artırır.Kısacası bu bölüm, dijital dünyada gerçekten “önemli kullanıcı” olmanın ve markaların algoritmalarla dost olabilmesinin sırlarını ortaya koyuyor. Çünkü artık mesele sadece kimin seni izlediği değil, algoritmanın seni kimler için izlenebilir bulduğu.












